Amino asitler kimyasal olarak popüler
isimlendirilmeleriyle yapı blokları olup,vücutta protein üretirler. Bütün
yaşayan canlıların yapılarını oluşturan proteinlerdir. Proteinler,insan
vücudunda adale, bağlar, tendonlar, organlar, bezler, tırnaklar, saç, safra ve
idrar hariç tüm vücut sıvılarının üretiminden direkt sorumludur. Proteinler
kemiklerin büyüme ve gelişmesinde esas rol oynarlar. Enzimler,hormonlar ve
genler işlevleri için proteinlere ihtiyaç duyarlar. Bunun neticesinde de
protein eksikliği oluşur bu da zamanla daha ciddi bozukluklara yol açar.
Bunların eksiklikleri nasıl oluşur. Yani özetle denilebilir ki amino asitler
olmaksızın vitamin ve mineraller vücutta görev yapamazlar. Amino asitlerin
serbest formları en saf olan formlarıdır. Serbest formda amino asitler daha
hızla absorbe olurlar. Bu beyaz kristalize formdaki amino asitler oda
sıcaklığında stabildirler.180°C üzeri sıcaklıklarda dekompoze olurlar.
AMİNO ASİTLERİN ABC'Sİ ; Her bir amino asit spesifik bir
fonksiyona sahip olup çeşitli hastalık semptomlarının gelişmeden önlenmesinde
çok önemli ihtiyaçtırlar.
L - ALANİN : L-Alanin vücutta glukose metabolizmasında
kullanılan amino asittir ve karbonhidratların yanarak vücut enerjisinin
üretilmesinde yardımcıdır.
L- ARGININ : Vücutta adale oluşması ve yağların yakımıda yine
L-Arginin varlığında gerçekleşir. L-Arginin ayni zamanda; kollagen
üretiminde,siroz gibi karaciğer hastalıklarında faydalıdır.
Hamile ve emziklilerin L-Arginin kullanması sakıncalıdır.
L - ASPARAGIN : L-Asparagin,merkezi sinir sisteminin
dengesinin muhafazası için gereklidir. Aşırı sinir ve asabiyet oluşumunu
engeller.
L - ASPARTİK ASİT : Canlılık ve güç,kuvvet verdiği için
yorgunluğa iyi gelir. Kronik yorgunluk aspartik asit seviyesinin düşüklüğüne
bağlı olarak gelişen hücresel enerji eksikliğinin bir sonucudur. Bu amino asit
ayni zamanda aşırı amonyağı vücuttan atarak karaciğeri korur. L-Aspartik asit
diğer amino asitlerle birleşerek kandaki toksinleri absorbe ederek kanı
temizleyen bir molekül oluştururlar. Ayni zamanda RNA/DNA üretimi için gerekli
olan hücresel faaliyetlere yardımcı olur.
L - SITRULLIN : Enerji verir,immün sistemi canlandırır.
L-Arginin'i metabolize eder ve canlı hücrelere zarar veren amonyağı detoksifiye
eder.
L - SİSTEIN : L-Sistein vücuttaki toksin maddeleri temizler bu
sayede hücreleri korur. Hücreleri radyasyonun zararlı etkilerinden korumasının
yanı sıra beyin ve karaciğeri de sigara ve alkolün zararlarından korur.
L-Sistein 'in respirator kanalda mukuz' u parçalama özelliği olduğundan
genellikle bronşit,amfizem ve tüberküloz tedavisinde faydalıdır.
L - SİSTİN : Bu amino asit cerrahi operasyonlardan sonra yanık
ve yaraların iyileşmesi için önemlidir. Bronşit gibi solunum sistemi
hastalıklarının iyileşmesinde,beyaz kan hücrelerinin aktivitelerinin arttırılmasında
faydalıdır. Pankreasın şeker ve nişasta asimilasyonu için ihtiyacı olan
insülinin temininde yardımcı olur.
GAMA-AMINOBUTİRIK ASIT (GABA) : Beynin reseptör yanını
doldurarak stres mesajlarının beyinin motor merkezine ulaşmasını önler. GABA merkezi
sinir sisteminde nöron aktivitesini azaltarak nörotransmitter görevi görür.
L - GLUTAMIK ASIT : Bu amino asit kişilik bozukluklarının
düzeltilmesine yardımcı olur. Glikoz yanında glutamik asit beyin yakıtı olarak
kullanılabilen tek maddedir. Beyin glutamik asidi beyin hücre aktivitelerini
düzenleyen bir maddeye dönüştürür.
L - GLUTAMINE : L-Glutamin alkolizm,şeker ihtiyacının
giderilmesi,mental kabiliyet,erkeklerde impotens, yorgunluk,
yaşlılık,şizofreni,mental gerilik,peptik ülser ve sindirim sisteminin sağlığı
açısından insan bünyesine yardımcıdır. Beyinde glutamik asidi serebral
fonksiyon için esas olan dönüşüme uğratarak ihtiyaç duyulan GABA miktarını
yükseltir.
L-GLUTATHION : Vücudu sigara ve radyasyonun zararlı etkilerine
karşı korur,kemoterapi ve X ışınlarının yan etkilerini azaltır. Alkol
zehirlenmesine karşı savaşır. Bir metal ve ilaç detoksifiyanı olarak karaciğer
ve kan bozukluklarının tedavisine yardımcı olur.
L-GLİSIN : Merkezi sinir sistemi fonksiyonları ve prostat sağlığı için gereklidir.
Bu amino asid bipolar depresyon tedavisinde kullanılır. Bu amino asidin çok
fazla olması durumunda glukozu metabolik zincirden çıkararak yorgunluğa sebep
olur .Uygun miktarlarda olması durumunda ise daha fazla enerji üretir.
L-HİSTİDİN : L-Histidin büyüme ve dokuların
onarımı,ülser,hiper asidite,sindirim ve mide özsuyu oluşumunda çok önemlidir.
Allerji, romatoid artrit ve anemi tedavisinde,kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin
üretiminde ihtiyaç duyulur.
L-ISOLÖSİN : Kas dokusunda metabolize edilir. Daima lösin ve
valin ile birlikte dengeli halde alınmalıdır. Eksikliğinde hipoglisemiye benzer
semptomlar oluşur.
L-LÖSİN : L-Lösin yükselmiş olan kan şeker seviyesini düşürür.
Daima isolösin ve valin ile birlikte dengeli bir şekilde alınmalıdır. Bu önemli
amino asid kemiklerin,cilt ve kas dokusunun iyileşmesinde rol oynar.
L-LİSİN : L-Lisin bütün proteinlerin esansiyel yapı bloğu
olarak çocuklarda büyüme ve kemik gelişimi için gereklidir. Yetişkinlerde
kalsiyum absorbsiyonuna yardımcı olur ve azot dengesini muhafaza eder.
Eksikliğinde enerji düşüklüğü,konsantrasyon yetersizliği, irritabilite, saç
dökülmesi, anemi, büyüme gecikmesi ve cinsel fonksiyon bozuklukları oluşur.
L-METİONİN : Yağların parçalanmasına,karaciğer ve arterlerde
yağ oluşumunun önlenmesine yardımcı olur. Bu amino asit sindirim sistemine
yardımcı olur. Adale zayıflığını ve saç kırılmasını önler. Allerjik
kimyasallara hassasiyetin giderilmesi ve osteoporosiste kullanılması
faydalıdır.
L-ORNİTİN : L-Ornitin vücutta L-arginin ve L-karnitin ile
birlikte aşırı yağı metabolize ederek büyüme hormonu salar. İmmün sistem ve
karaciğer fonksiyonları için gereklidir. Bu amino asid ayrıca amonyağı
detoksifiye eder.
L-FENİLALANİN : L-Fenilalanin sıklıkla depresyon tedavisinde
kullanılır. Nörotransmitterleri üretir,bunlarda beyin tarafından norepinefrin
üretiminde kullanılarak hafızaya,öğrenme kapsitesine ve zayıflamaya yardımcı
olur. Merkezi sinir sistemindeki etkisinde dolayı bu amino asid depresyonu
önler,migren,menstrual ve artrit ağrılarını azaltır. L-Fenilalanin anksite
atakları çeken,yüksek tansiyonlu,fenilketonürili hamilelerde kullanılmamalıdır.
DL-FENİLALANİN : DL-Fenilalanin bilhassa artrit ağrılarının
kontrolünde çok etkilidir. Bütün amino asidlerin oluşumunda temeldir. Mental
dikkati yükseltir,iştahı azaltır,parkinson hastalığına iyi gelir.
Hamileler,şeker hastaları ve yüksek tansiyonu olanlarda dikkatli
kullanılmalıdır.
L-PROLİN : L-Prolin kollojen üretimine yardımcı olarak cildi
düzeltir. Kıkırdakları,eklemleri, tendonları ve kalp kaslarını güçlendirir.
L-SERİN : L-Serin yağ ve yağ asidi metabolizması,kas gelişimi
ve immün sistemi için varlığı önemlidir. Ayrıca immünoglubulinlerin ve
antibadilerin üretimine yardımcı olur.
L-TAURİN : L-Taurin yüksek konsantrasyonlarda kalp
adalesi,beyaz kan hücreleri,iskelet adaleleri ve merkezi sinir sisteminde
bulunur. Bu amino asid yağ sindiriminde,kalp bozukluklarında, hipoglisemi,
aterosklerosis, ödem ve, hiper tansiyonda faydalıdır.
L-TREONİN : L-Treonin kalp,merkezi sinir sistemi ve iskelet
kaslarında vardır. Bu önemli amino asid epileptik atakların kontrolünde
kullanılır.
L-TRİPTOFAN : L-Triptofan insan davranışlarını stabilize eder.
Seratonin üretiminde kullanılır. Seratonin sinir impulslarını bir hücreden
diğer hücreye ileten nörotransmitter olup normal uyku için gereklidir. Hiper
aktiviteyi agresif çocukların kontrolünde kullanılır. Kalbe iyi gelir. Kilo
kontrolüne yardımcı olur. Vitamin B-6 üretimi için gerekli olan büyüme
hormonlarının salınmasında faydalıdır.
L- TİROSİNE : Tirosin eksikliğinde hipotiroidizm oluşur.
Konsantrasyonu düzeltir,iştahı bastırır ve vücut yağlarını azaltır. Karaciğerde
fenilalaninin parçalanması ile ilgilidir. L-Tirosin, L-fenialaninden
üretilebilir. Tirosin eksikliğinde norepinefrin üretimi azaldığından depresyon
ve davranış bozuklukları oluşur.
L-VALİN : L-Valin stimülan etkilere sahip olup eksikliğinde
vücutta negatif hidrojen dengesi oluşur. Valin, lösin ve isolösin ile birlikte
daha iyi adale metabolizması,doku onarımı ve azot dengesi temini için
kullanılır.
L-KARNİTİN : Uzun zincirli yağlı asidlerin taşınmasına
yardımcı olur. Bu amino asid yağ oluşumunu önleyerek kilo vermeye yardımcı
olur,kalp krizi riskini azaltır,atletik kabiliyeti geliştirir. Bilhassa
vejeteryanların diyetlerinde kafi miktarda Lisine olmadığından L-Karnitin
eksikliği oluşur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)