Ay’ın ölçüleri
Çapı: Dünya çapının dörtte biri, 3477
km.dir. Eğer Dünya’nın üzerine konsa Avustralya’yı kaplar.
Büyüklüğü ve Ağırlığı: Hacim olarak Dünya büyüklüğünün
on beşte biri ve Dünya’dan ortalama seksen kere hafif.
Dünya’ya Uzaklığı: Ortalama 385.000 km. Bu
İstanbul’dan Ankara‘ya dört yüz kez gidiş dönüş uzaklığıdır.
Ay Işığı: Ay ışığı yansıyan güneş
ışığıdır.Mehtaplı bir gecede Ay’ın gördüğümüz yüzü Güneş’e dönüktür.
Hareketleri: Ay Dünya çevresinde 27 tam üçte
bir günde döner.Sürekli olarak aynı yüzünü görürüz.Ortalama dönüş hızı saatte
3700 km.dir.
Yüzeyi: Ay’da atmosfer ve su
yoktur.Buna bağlı olarak hava, besin, canlı da yoktur.
|
Ay
Ay, üzerinde kayalıklar,
deniz adı verilen düzlükler, vadiler, Everest Dağları kadar yüksek dağlar ve
onbinlerce krater bulunan cansız bir küredir.Kraterlerin en büyüğü (Clavius)
234 km. eninde ve 4876m. derinliğindedir.Ay’daki kraterlerin 300 binden
fazlasının çapı bir kilometreden büyüktür. Ay yüzeyi toz gibi bir tabakayla
kaplıdır.
Ay’ın
yerçekimi Dünya’nınkinin altıda biri olduğundan,bir insanın Ay’daki ağırlığı
kendi ağırlığının altıda biri kadar olur.Ay yaşam için elverişli
değildir.Yağmur, kar, bulut ve rüzgar yoktur.27 tam üçte bir günlük devrenin
iki haftası karanlık, iki haftası parlak güneş ışığı altında geçer.
Hiç kuşkusuz bir gök cismi
olmasından öte, Ay’ın yaşantımızda ayrı bir yeri vardır.Gezegenimizin tek doğal
uydusu olan Ay, bize en yakın gök cismidir. Ay’ın Dünya’ya görünmeyen tarafına
“Karanlık Yüz” denir.Ancak Ay’ın arka yüzü de artık tüm ayrıntısıyla biliniyor.
Dünya’nın çevresindeki
dönüşü nedeniyle dönemsel olarak Ay’ın değişik bölgeleri aydınlanır.Bu dönemsel
olaylara, “Ay’ın Evreleri” denir.Yeniay evresinde ayı göremeyiz.Çünkü bu sırada
Güneş’le aramızdadır ve bize bakan yüzü hiç aydınlanmaz. Aslında Ay, genellikle
tam anlamıyla Güneş’le aramıza girmez.Eğer böyle olsaydı, her yeniayda Güneş
tutulması olurdu. Dolunayda Ay’ın bize bakan yüzü tamamen aydınlanır. Bunun
gerçekleşmesi için, bizim Ay’la Güneş arasında olmamız gerekir.İlkdördün,
sondördün ve diğer evrelerdeyse, Ay yüzeyinin değişik yerleri aydınlanır. Bunun
nedeni, Ay’ın Dünya çevresinde dolanırken farklı konumlarda bulunmasıdır.Ay,
Güneş Sistemi’ndeki ikinci büyük uydudur. Büyüklük sıralamasında, Jüpiter’in
uydularından biri olan Ganymede’den (Ganimet) sonra gelir.
Çıplak
gözle baktığımızda, Ay’ın yüzeyinin açık ve koyu tonlu bölgelerden oluştuğunu
görürüz.Açık tonlu bölgeler, kraterlerin çok olduğu engebeli yerlerdir.
Kraterler Ay’ın en belirgin yüzey şekilleridir ve göktaşlarının çarpmaları
sonucu oluşmuştur. “Deniz” adı verilen bölgeler, milyarlarca yıl önce akan
lavların oluşturduğu bölgelerdir.Ay’ın öteki gökcisimlerinden farklı bir
özelliği var.O da Güneş dışında gündüzleri de görülebilen tek gökcismi
olması.Aslında Ay yüzeyi Güneş ışığını yaklaşık yeni dökülmüş asfaltın
yansıttığı kadar yansıtır.Ancak yakınlığı ve büyüklüğü sayesinde gecelerimizi
aydınlatacak kadar parlar.
Gel-git
Güneş’in, gezegenlerin,
uyduların birer çekim kuvveti vardır.Bunlar Dünya’ya uzak oldukları için pek
etkili olmazlar.Ama Ay çok yakınımızda, Güneş de çok büyük olduğu için çekim
kuvvetlerinin etkisiyle Dünya üzerindeki sular alçalıp yükselir.Bu olaya
gel-git denir. Suların alçalması inme, yükselmesi kabarma olarak adlandırılır.
Küçük, kapalı sularda
gel-git olayı hafif geçer. En büyük göllerde bile alçalıp yükselme 5 cm.’yi
geçmez.Ancak okyanus kıyılarında çok şiddetli olur. En yüksek kabarma Kanada
kıyılarında görülür ve 21 m.’yi bulur.İnsanlar gel-git olayının ayla ilgili
olduğunu binlerce yıldan beri bilirlerdi.Ancak bu olay İngiliz fizikçisi
Newton’un XVII. yüzyılda evrensel çekim kanununu bulmasından sonra
açıklanabilmiştir.
Çekim gücü uzaklıkla
azalır.Güneş Ay’dan 27.000.000 kat büyük olduğu halde Dünya üzerindeki gel-gite
Ay’ın çekiminin yarısı kadar etkili olabilir.Çünkü Güneş’in Dünya’ya uzaklığı,
Ay’ın Dünya’ya uzaklığının 390 katı kadar fazladır.
Ay’ın çekimi, Dünya’nın Ay’a
bakan yanındaki suları kabartır.Dünya’nın çekim kuvveti de dik doğrultudaki
suları çektiğinden, karşı yöndeki sular da kabarır.Böylece Dünya’nın iki
yanında birden gel-git olayı görülür.Dünya’da her 12 saat 25 dakikada bir
gel-git görülür. Ancak Ay her gün bir öncekinden 50 dakika geç doğduğundan bu
olay da her gün 50 dakika geç olur.
Gel-git başlarken sular 6 saat içinde en
yüksek noktaya varır.6 saat sonra da eski durumuna iner.Güneş’le Ay’ın
çekimleri aynı doğrultuya rastlarsa gel-git her zamankinden çok olur. Dolunay
ve yeniay durumları böyle noktalardır.Güneş’le ayın durumları dik açı çizecek
biçimdeyse gel-git her zamankinden az olur. Gelgit durumu limanlara girip çıkan
gemiler için olduğundan kıyı ülkeleri yıllık gel-git cetveli hazırlarlar.