Divan edebiyatı,Türklerin
Müslümanlığı kabul etmelerinden sonra İslam uygarlığının bilim,inanç ve
kuralları çerçevesinde Arap ve Fars edebiyatlarını örnek tutarak meydana
getirdikleri yazılı edebiyat.
“Divan edebiyatı” denmesi
şiirlerin toplandığı kitaplara “divan” adının verilmesindendir.
Elimize geçen en eski örneği ilk Müslüman
Türk devleti olan Karahanlılar’ın egemen oldukları bölgede, XI. yüzyılın ikinci
yarısında,hakaniye lehçesiyle yazılmış olan bu edebiyat daha sonra Azeri ve
Türkiye lehçelerinin yaşadığı bölgelere de yayılarak,XIX.yüzyılın ortalarına
kadar sekiz yüzyıl sürmüştür.
Divan edebiyatını şiir ve düzyazı alanında
besleyen kaynaklar şunlardır: Kuran ve hadisler,dinsel
bilimler(tefsir,kelam,fıkıh),İslam tarihi,tasavvuf,İran mitolojisi (Firdevsi’nin
Şehname’si),peygamber ve evliya hikayeleri,çağın bilimleri
(kimya,simya,hikmet,mantık,tıp,astronomi,musiki
v.b.),Türk ulusal kültürü ve yerli malzeme (günlük olaylar,gelenek ve
görenekler v.b.)
divan edebiyatının dil,vezin,nazım biçimleri
v.b. bakımından taşıdığı başlıca özellikler şu temellere dayanır:
Türkler İslam uygarlığı çevresine girdikten
sonra,Türk dili,İslam âleminde bilim dili olarak kabul edilen Arapça’nın,sanat
dili olarak kabul edilen Farsça’nın sözcük ve kurallarıyla yüklü hale
gelmiştir.
Arap nazmının ölçüsü olan aruz vezni kabul
edilmiştir. Dilin yabancı sözcüklerle yüklü hale gelmesinde aruz veznin inde
payı vardır. Yapısında uzun ünlü bulunmayan Türkçe ,uzun ve kısa hecelerin
türlü biçimlerde yan yana gelmesinden oluşan aruz veznine uydurulmak için
yabancı sözcükler aracı olarak dile girmiş;bunların sayısı,ilk zamanlara
oranla,gittikçe çoğalmıştır.
Çoğu Arap ve Fars
edebiyatlarından alınan birtakım nazım biçimleri kullanılmıştır. Divan edebiyatının
nazım birimi “beyit” tir. Beyit,başlı başına bir bütün sayılır. Düşünceleri
anlatan cümleler bir beyit içinde tamamlanır;yani,her beyit,kendi sınırları
içinde bir anlam bütünlüğü taşır. O bakımdan,divan nazmında beyitler arasında
konu birliği aranmaz;yapıtlar beyti beyit yazılır; bu nazımda yapıtların
uzunluk ve kısalıkları da beyit sayısıyla ölçülür.